SERKAN ALTUNİĞNE
2021.11.19 09:18
Ellerde telefon, onlarca insan televizyon ekranlarının başında yığılmış hiç kimseden ses çıkmıyor. Sesi yüksek çıkanı susturuyorlar. Heyecandan tırnaklarını yiyenler, ekrana bakamayanlar, endişeli evhamlı kalabalık grubun arkasında volta atanlar… Televizyondan bir ses geliyor. “Ahh”lar “Vahh”lar havada uçuşuyor. Volta atanlar koşarak gelip kalabalığa yanaşıyor. “Nooldu lan?” “Abi yedik mi?”
Yedik moruk. Maalesef boku yedik. Iddiaya Göre ben burada futbol mutbol yazacaktım ne bileyim azıcık komiklikler, şakalar… Maç izler gibi PPK toplantısı izliyoruz milletçe. 2013’cilt daha sonra bu stil sahneli futbol izleyiciliği kalmadı ülkemizde maalesef. Ne hoş takılıyorduk yaa her zaman beraber. Bir aktivite bir ağırlama çokça kavga gürültü… Ama gerçi seviyorduk. Bundan Böyle elimizde ne futbol kaldı ne bir eğlence. Ulusal maç arası da bitti. Pazar günü büyük derbi var. Sokakta, sosyal medyada halk Dolar, Euro konuşuyor. Daha Sonra vay efendim ben futbol yazayım… Ya nereye yazıyon?
Derbi hakemi muhakkak oldu örneğin, fazla küçük bir azınlık dışarıya hakemi konuşan değil. Vaktiyle böyle miydi? Günlerce hakem hakkında yazılır, çizilir, konuşulur maç başlamadan ne dek da herkesi doğrayacağı kanaatine varılırdı. Bugün Halil Umut Meler’in hükmü 1 saat sürmedi. Döviz bizi doğramış abi hakem doğrasa kaç yazan? Ben Halil Umut Meler olsam azıcık bozulurdum. “Negzel hakkımda atıp tutulacaktı bir ekonomiyi yönetemediniz önümü kesitiniz!” diye hayıflanırdım. “Arkadaşım daha ekonomi yönetilemiyor burada ben maçı yönetsem ne olur?” diye de maç sonrası açıklamamı da hazır ederdim.
Milli takımın durumu ise daha da feci. Dünya Kupası için play-off şansı yakaladılar ama zaten maç gece 11’de başladı millet izleyemedi, akabinde zaten ekonomi tekrar, ülkemiz dolu kimsenin umurunda değilsin. Katar’a Dünya Kupası izlemeye kaç kişi gidebilecek? Zaten Katar’da kış ortasında Dünya Kupası mı olur? Gerçi ülkece zaten ulusal takımın turnuvaya katılacaksa da illa ancak alengirli bazı yollardan geçip katılacağından emindik. Ondan yana bir sıkıntı yok. Milli takımımız benim kişisel tarihimde direkt gruptan doğrudan doğruya turnuvaya sanırım 1 kere katıldı. Onda da turnuvanın en başarısız takımı olup döndük. Zaten normalimiz bu yani. O yüzden bu turnuvaya direkt katılma şansı bizim o kadar ilgimizi çekmiyor. Play-off mücadeleleri olur ya daha fazla izlenir.
Fakat sanırım o tarihlerde de Aralık PPK toplantısı olacak. Yeniden gümbürtüye gider ulusal ekip. Üstelik futboldan daha zevkli izlemesi ve dosdoğru da hayatımızı etkiliyor. Bir coşku bir gerginlik Merkez Bankası’nın yetersiz yetkililerin toplantıyı bitirip yorumlama yapmalarını bekliyoruz. Onlar da sanırım saat 14’e değin beraber oturup dere kurabiye eşliğinde sohbet edip kendilerine bahşedilen kararı açıklıyorlar. 1 tane insan 80 milyon insana gösteri sunuyor fiilen. Bunu da eksik bulmuyorum. Bundan daha büyük bir hizmet olabilir mi memlekete? “Yarın daha mı fakirim yoksa en ince ayrıntısına kadar mi fakirim?” heyecanını söyler misiniz hangi futbol maçından elde edebilirsiniz? Değil “gol müydü, ofsayt mıydı, el miydi?” geç hocam bu işleri. Bunlar 20. Yüzyılın eğlencesiydi. Bundan Böyle en büyük davet ne kadar aç kalacağınla ilgili.
O yüzden hafta sonu büyük derbi varmış, değil efendim Dünya Kupası’na gidebilecekmiymişiz falan benim ilgimi çekmiyor. Keşke ekonomiden hemen hemen hiç anlayan ekonomist olsaydım. En azından tablolara falan bakıp bence gösteri yaratırdım. Bilmiyorum, belki de ekonomist almak da iyi bir us değildir. Çünkü mevcut bilimsel verilere ve yapılanlara bakıp kafayı yiyiverirsin Haşmet… Basmakalıp yurttaş olup “Acaba ne olacak la?” çağrıda bulunmak ola ki de daha eğlencelidir.
Şüphesiz en eğlenceli olanı, olanca cahilliğinle bir ülkeyi kimsesiz yönetip, çıkan neticelere bakıp eğlenmektir. Ben de FM oynarken takımımı saçma sapan diziyorum arada, yararsız sonuçlar alıyorum falan o hesap… Keşke hepimiz o cahil kadar şanslı olabilsek…